Konuşurken çizdiğim dalga adamlar bana bakıyo! Da vinci hey maşallah...Korkunç sıkıldığım anlardan biri olan şu anda öyle ve de böyle. Şemsiyeler açılmasın! Sinir oluyorum şemsiyeleri niye açıyorlar? Üstelik bir güneş gözlüğümün olmamasından da şikayetçiyim. Sokaklarda yaşayayım ya ilk günden parçalanayım ya da çöplüğümün kraliçesi olayım çöpten heykel hayalleri kurayım. Üstelik hoparlör olarak yazdığımız kelimeden de şikayetçiyim, zor. Telefon güzel, gergedan hoş, dur bir salyangoz diyeyim. Siz bana gargara dediniz oysa ben size daha yeni gergedan yazmıştım. Yaa yaa harfler azcık farklı olsa da aynı şeyleri düşünebiliyor insan. yani diyorum ki her gün fırlatacak bişi bulsam çöplüğümden aşağıya tebaama -hani kraliçe olucam ya ben-her şeyimden iki tane olsa -çünkü asla atmaya kıyamam bir tane olan bir şeyi- sonra da kendim atlasam diyorum benden bi tane daha vardır nasıl olsa. acaba gözlerim açık mı olur kapalı mı? ayrıca ben de o kadar büyük bir ego var ki-3 oda bir salon-diyorum ki bir tek benim acılarım gerçek ve acılarının gerçek olduklarına inandıklarımın, diğerleri yalan söylüyor tahammül edemiyorum. ama belki de değil herkesin acısı kendine değil mi efenim. sanki dünya benim etrafımda dönüyor ve diyorum ki bana yeni bir güneş sistemi gerek. ya da bu karamsarlık havadan ve mızıkçılığımdan-ki bahar gibi ikisi de. kafama avize düşsün ki yalan söylüyorsam ve gergedanlar gergedan kalsın şu hayatta dünya gözüyle bir zürafa ve bir hipopotam görmeyi diliyorum.
*Düşünmekten korkan korkudan düşünmesini unutan inek.*
No comments:
Post a Comment