Masadayız. Ben uzanıp ekmekten bir parça daha koparıyorum.
Hiç çekinmeden ortamızda duran salatanın suyuna banarak oburca ağzıma atıyorum,
o esnada söylediğin şeye kıkırdıyorum. Hava serin, deniz kenarında, koyu renk
tahta, alçak bir masadayız. Balıkları söylemişiz (çipura ile palamut).
Tabağın kenarındaki bir rokayı elimle alıp ağzıma
tıkıştırıyorum. Gökyüzü öyle mavi, güzel bir öğleden sonra. Güneş manzaramızda
yok ama henüz batmamış. Kocaman bir kahkaha atıyorum -artık neden bahsediyorsak,
garson balıklarımızı getiriyor.
Çatal bıçak sesleri, tatlı da söylesek mi?
No comments:
Post a Comment