5.6.07

Kendinisümüklüböcekzannedenistiridyeisimlimidye

O gün midye ailesi çok mutluydu; sonunda bir çocukları olmuştu. Bebek midyenin çok yaramaz olacağı daha doğar doğmaz belli olmuştu. Bebek midye yerinde durmak bilmiyordu. Midye ailesini kutlamaya gelen denizanası ve mürekkep balığı ailesinin çocukları da bu bebeğin yaramazlıklarından nasiplerini almışlardı. Bebek midye küçük deniz anasının bir bacağını ısırmış, küçük mürekkep balığı da korkudan tüm odayı mürekkebe bulamıştı. Günler geçtikçe büyüyen bebek midye evin dışına da çıkıp denizin derinliklerini keşfetmeye başlamıştı. Anne ve baba midyenin tüm uyarılarına rağmen tehlikeli yerlere gitmeye pek meraklı küçük midyenin başına olmadık belalar geliyor, eve her gün yara bere içinde geri dönüyordu. Küçük midyenin başına daha büyük belalar açmasından korkan anne ve baba midye çocuklarını karşılarına alıp konuşmaya karar verdiler.
- Sakın bir daha kırmızı su bölgesine gitme, dedi baba midye.
- Oralar biz midyelere göre değil, diye tamamladı anne midye.
- Ama bütün arkadaşlarım orada diye karşı çıkan küçük midyeyi babası:
- Biz diğer canlılara benzemiyoruz, senin arkadaşların olan küçük mürekkep balığı ve deniz anası büyük dalgalara karşı durabilirler ama sen duramaz, sürüklenirsin diyerek susturdu.

Ailesine bir daha kırmızı su bölgesine gitmeyeceğine dair söz veren küçük midye ertesi gün arkadaşları olmadan evin önünde tek başına oynadı. Üç gün üst üste tek başına oyun oynamaktan çok sıkılan küçük midye:
- Bir kereden bir şey olmaz nasıl olsa, hem söylemezsem gittiğimi nerden bilebilirler? diyerek kırmızı su bölgesine gitmeye karar verdi. Küçük midye kırmızı su bölgesine vardığında hiçbir arkadaşını orada göremedi, aslında hiç bir şey göremedi çünkü havada kumlar uçuşuyordu ve göz gözü görmüyordu.

Birden sert bir darbe ile yerden havalanan küçük midye daha ne olduğunu anlamadan suda dönmeye başladı. Kapaklarını açıp kapatıyor, yüzmeye çalışıyor ama bir türlü dalgaya karşı koyamıyordu. Sonra birden kendini sert bir zeminde buldu ve kabuğunda hissettiği sıcaklıkla beraber korkudan bayıldı.

O gün dışarıda çok güzel bir gün yaşanıyordu, hava güneşli ve sıcaktı. Bu havada piknik yapmanın çok güzel olacağını düşünen sümüklüböcek ailesi deniz kenarına doğru yola çıktı. Anne ve baba sümüklüböcek yemeği hazırlarken çocuklar da kumsala oyun oynamaya gittiler. Kumsaldan gelen çığlıklarla yerlerinden fırlayan anne ve baba sümüklüböcek seslere doğru koştu. Çocuklarının yanına ulaşan anne ve baba sümüklüböcek yerde baygın yatan midyeyi gördü. Küçük midyeyi de yanlarına alıp, apar topar toplanıp evlerine geri döndüler.

Bir gün boyunca baygın yatan küçük midye gözlerini açtığında karşısında ona bakan sekiz çift gözle karşılaştı. Hiçbir şey hatırlamayan küçük midye önce çok korktu. Saatler geçtikçe ve anne sümüklüböceğin hazırladığı leziz yemekleri yedikçe kendine gelen küçük midyenin korkusu geçti.

Küçük midye günlerini artık sümüklüböcek kardeşleri ile oyun oynayarak geçirmeye başladı. Çok bilgili bir sümüklüböcek olan baba sümüklüböcek daha önce bir çok deniz canlısı görmüştü. Deniz kenarında baygın buldukları küçük midyeye benzer bir canlı olan istiridye ile de daha önce tanışmıştı. Bu nedenle küçük midyeyi aile arasında istiridye diye çağırmaya başladılar.

Bir sümüklüböcek gibi yaşamaya alışan küçük midye büyüdükçe büyümüş ve okul çağına gelmişti. Kendini sümüklüböcek zanneden istiridye isimli midye okula başlayacağı ilk gün çok heyecanlıydı, anne ve baba sümüklü böcek ise çok endişeliydi. Sümüklüböceklerden farklı görünüşü küçük midyeyi okulda zor durumlara sokabilirdi.

Okula vardıklarında herkesin şaşkın bakışları ile karşılaşan küçük midye buna bir anlam veremedi. Kimse onunla konuşmuyor, yürüdüğü her yerde arkasından gülüşmeler duyuyordu. Gün boyu alay edilen küçük midye eve döndüğünde son derece mutsuzdu. Bunu fark eden anne ve baba sümüklüböcek ona her şeyi anlatmaya karar verdi.

Aslında bir sümüklüböcek olmadığını öğrenen küçük midye çok üzüldü ama geri dönüp ailesini bulması gerektiğini biliyordu. Ertesi gün sabah erkenden anne ve baba sümüklüböcek küçük midyeyi onu buldukları deniz kenarına götürdüler. Suya adım atar atmaz kendine gelen küçük midye birden her şeyi hatırladı. Geriye dönüp sahilde onu yaşlı gözlerle izleyen sümüklüböcek ailesine başına gelenleri anlattı. Ona baktıkları için teşekkür eden küçük midye sümüklüböcek ailesi ile vedalaşarak suya daldı.

*Herkes istediği mesleği seçecektir. Ressam olmak isteyenler reklamcı, yazar olmak isteyenler mühendis, mimar olmak isteyenler iktisatçı, meyhaneci olmak isteyenler hukukçu, hukukçu olmak isteyenler tezgahtar, adam olmak isteyenler uşak ve dilediği gibi yaşamak isteyenler rezil olmayacaklardır. Delilerle alay edilmeyecektir.*

No comments: