17.2.14

strange and beautiful

Her gün aldığım farklı kararların dönüp dolaşıp kaba etlerimden ısırdığı, gömleği kareliydi, karmanın canım seninle işimiz daha bitmedi dediği, yavaşça eğilip adımı sordu, ah'ların gerilip gol pozisyonuna girdiği, sorduğu soruların cevabını nazik bir ilgi ile dinledi, yıldızların köşe kapmaca oynadığı ve asla dizilmeleri gerektiği gibi dizilmediği, gitti, gezegenlerin olmaları gereken yerden ileride ya da geride olduğu, geri geldi, kara bulutların tepemde dolaştığı, kapıdan girerken göz göze geldik, her saat daha fazla yaşlandığım, içeri girdi, içimin giderek kuruduğu, dışarı çıktı, baş edemediğim bir yalnızlıkla dolu, yeniden yanımıza oturdu, günler. Sonrası sanki sakin bir Aqualung (strange and beautiful) şarkısı gibiydi fonda. Yürüdük. Durduk. Vedalaştık. İçimde tatlı bir his kaldı, söylenmemiş kelimeler, kurulmamış cümlelerle ve keşke'lerle dolu o yere bir an daha eklendi. Bugün başka bir şehirde bir ağacın altında bunları düşünerek oturuyorken çıkan rüzgarla üstüme altın sarısı bir kar yağdı. Bahar geldi. Maalesef.

No comments: