Showing posts with label the clown said: sweet dreams. Show all posts
Showing posts with label the clown said: sweet dreams. Show all posts

11.10.15

hiç biri dostumuz değil

Dünyanın son günü/İstanbul/beyaz güzel evler/ köşkler/ bütün sokaklar denize iniyor/ deniz kenarındayım/ hava güzel/ kumsal/ yaşlı bir kadınla birlikte ufka bakıyoruz/bana yalnızlıkla ilgili birşey söylüyor/hava birden kararıyor / bulutlar/Kahverengi kızıl bir at ve aynı kızıldan bıyıklı rus terbiyecisi geliyor kumsala/dalgalar büyüyor/deniz kurşuni/atın sahibi ata dalgalarla birlikte takla attırıyor/onları izliyorum/Gökyüzünden uçaklar geçmeye başlıyor/kamikazeler/giderek alçaktan uçmaya başlıyorlar/ ardlarından ışıltılı bir kül yağıyor/ korkarak yukarı koşmaya başlıyor/bir nevi savaş çıkmış/yere inerlerken robota dönüşüyorlar ve beyazlarla diğer renkliler yeryüzünde çatışmaya başlıyorlar/ beni görmemelerini umuyorum/saklanmaya kaçmaya çalışıyorum/bir beyaz robot beni görüyor/hiç biri dostumuz değil/insan suretine bürünerek (barbara streisand) peşimden gelmeye başlıyor/koşmaya başlıyorum.

3.1.09

dünyanın sonu sadece insanlar için midir?

dünyanın son günü / güneşli bir kış sabahı / herkes normal / işinde gücünde / bu şaşırtıcı kabullenmişlik aile içi tartışmalara yol açıyor / neden kimse panik olmuyor? / belki de bilim adamları hesaplarında bir yanlışlık yaptı dünyanın sonu bugün değil? / kardeş " saçmalama binlerce bilim adamı...olsa olsa bir kaç saat yanılmışlardır hesaplarında" diyor. / tsunami ya da deprem falan olacak herhalde / e o zaman yazlığa gidelim / şehirde hayatta kalmak zor olur / orda olur da sağ kalırsak en azından balık tutarız sebze meyve yeriz / çantalar hazırlanır / matematik testi almamız lazım anneme göre / insanlık bizimle devam edecek olursa sonraki nesillere matematik anlatmak gerek / unutabiliriz / yolculuk başlar.

16.10.07

“drink whiskey at the airport bar”

Geçmiştir bazı hezeyanlar.
Kırmızı parendeler atarak hiçbir şeye bulaşmadan devam ediyorum.
Endoplazmik retikulumlar oynaşıyor.
Tahtada yazan siyah harfler polisiye bir dizi başlangıcında olmadığımı onaylıyor.

“drink whiskey at the airport bar”

Artık ne sinirinden düşen vişneler ne balıkçılara şapka çıkaran balıklar var.
Atellenmiş kollarım hala kırık ya da yanlış kaynamış -at ellenmiş diye düzeltiyor beni sağ olsun.

Tramplenler öksüz kaldı.

Yolda yürüyorduk/yanımda bir grup vardı/bodrum sokaklarındaydık ve her yer bomboştu/bazı camlar kırık evler ise terk edilmişti/sığınacak bir ev arıyorduk/yolun karşısındaki eve baktığımda büyük bir çiçek merdivenlerdeydi/koyu bir turkuvaz duvar vardı/ona değil de tam karşısındaki eve girdik/ev boş gibiydi/yukarı çıktığımızda arka balkondan havuzu gördüm/pervazlar ahşaptı/kızın yatak odasında duvarlarda raflar ortada ise kocaman beyaz bir yatak vardı/kız yatağın üzerinde oturur pozisyonda/saçları -koyu dalgalı uzun- yüzünü kapatıyordu/yatak kocaman bir pencereye bakıyordu/babası ve uşak geldi sonra/ben ve onlar yatağın etrafına dağılmıştık/pencerenin önündeydim/baba uşağa "getir" dedi/uşak beyaz bir bez içinde ikiye katlanmış ve derisi yüzülmüş bir keçi getirdi/gözleri açıktı ve lacivertti/sonra gökyüzüne baktım/abartılı bir kuş sürüsü pencereye doğru geliyordu/ben martı zannediyordum/onlar beyaz siyah ve griydiler/gökyüzü ise maviydi/ama şimdi düşünüyorum da onlar kargaydı/pencerenin önünde karşı duvardaki raflara yöneldim/niyetim fotograf makinasını almaktı/kuşlar kaçıştı/bana kızdılar/"yine gelirler" dedim "keçi burada"/bulamadım makineyi/yanlış köşedeki raflara bakıyormuşum/yine geldiler/yediler/kalanları aynı renkte fare sürüleri bitirdi.

Uyandım.

Yüksek galaksiler konseyi toplanmıştı/ben "öğle yemeği yenmeli" diyordum/"sen ne yersen o olsun" dediler "öğle yemeği dediğin her neyse"/ama bu uzunca bir ikna toplantısından sonraydı.

Ve karpuzla uyandım.

Kollarımı açmış yatıyordum/hastane/"kan acaba akıyor mu?" dediler/iki kolumda da serum iğnesi vardı/bir hortumla ikisini birleştirdi/sağ kolumdan çıkan kan sol tarafa aktı/"evet varmış dolaşım" dedi doktor.

ya da diyemeden uyandım

Voodo voodoo bebeğim annen sana terlik pabuç alacak.
Kalk voodoo bebeği annen sana terlik pabuç alacak.


7.10.07

welcome sandman#21

Balık alıyorum/ama et yiyen bir balıkmış/minik/Fransa olaya karışıyor/bana balık için evde sürekli yumurta pişirmelisin diyorlar/Fransızca/balık yumurta yiyormuş.


*Gittikçe eskici oluyoruz Olric. Ne yapalım efendimiz yeniliklere yetişemiyoruz. Doğru. Nefes nefese kalıyoruz. Erkeklik bizde kalsın. Olup bitenleri de izlemiyoruz. Eskiye bağlılığımız bir şey bildiğimizden değil. Eskisi bundan kötü olamaz ya, diyoruz. Tam da bilmiyoruz yeniyi. Onlar utansınlar Olric. Biz yine işin kolayına kaçalım. İşimiz pek de kolay değil efendimiz. Kimseyi kandıramadıktan sonra neye yarar Olric? Daha denemedik efendimiz.*

11.9.07

welcomesandman#20

yolda yürürken 3 çocuk saldırır/ kaçarım/ dar sokaklardan denize inerim/ öldürecekler belki/ kumsalda yarısı denizin içinde yarısı dışarıda bir kayalık mağaranın altından geçip başka bir koya varırım/ kayalıklara inşa edilmiş bir ev/ içeri girince kimse şaşırmaz/ çocuk kaçıran deli adam yaşıyor orada/ ben de kaçırılmış oluyorum böylece/ kaçırdığı çocukları kendi yetiştiriyor/ uygun değilsen öldürüyor/ kaçamıyorum ve duruyorum günlerce/ bir odada 3 yatak/ oda arkadaşım bir kız/ adam ertesi gün bir erkek çocuğu öldürüyor/ bilgisayarın başında oturuyorum/ bir japon çocuk (eski öğrencisi) ve adamın karısı geliyor havuzdan çıkıp/ beni tehdit ediyorlar/ karısı benden nefret ediyor/ adamın fotograflarını çekiyorum/ biblolar var/ kadının bibloları/ kadın bir gece dışarı çıkıyor/ ben uyumaya gidiyorum/ adamı öldürüp kaçabilirim/ planlıyorum/ adam bana bir takım kelimelerin ingilizcelerini soruyor/ ilk kelimem canavar/ bu bir sınav/ cevaplıyorum.

28.8.07

welcomesandman#19

o/ben/cadıyız/o gündüz görünmüyor/gündüz görünemeyecek kadar güzel/siyah cübbelerimiz var/ bir adamı doğru yola döndürme çabası içindeyiz/adam hayır der/adamın kafasını keseriz/başı yerden geriye bindiği ata doğru yükselir/adam eyerin üzerinde yatarken kafası gelip ters olarak yerine oturur/şeytanın ordusuna katılmıştır artık/ortalık aydınlanır/atlı başka adamlar etrafımızı sarmıştır/bağırarak kafası ters adamı alıp giderler.



*Moment adında bir kavram: ne otobüste çıkar karşınıza ne sinemada. Kimse birbirini öldürmez moment yüzünden. Bizim sınıfta biri vardı: momente inanmıyorum diye tutturmuştu. Ben nefret ediyorum momentten: günümü zehir ediyor.*

3.8.07

welcomesandman#18

Birileri ile karşılaşıyoruz/ölü dirilten vampirler/bizi kovalıyorlar/kaçıyoruz/gözlüğüm sürekli kirli/ 2 yaşlı kadın.

*Allah beni kahretsin ve ediyor da.*

21.6.07

welcomesandman#17

Sis/gri gökyüzü/uzun ince yol/etraf uzun sarı otlarla kaplı/yol ortasında cüppeli biri/sis bastırmış/düşünüyorum:kaç saatliğine oynadım ki o mavi topla?üzerinde kırmızı bir t-shirt olan bir oğlan çocuğuydum az önce,cüppem uçuşuyordu rüzgarda,nereye gitti rüzgar?/turuncu bir güneş/uçsuz bucaksız sarı otlarla kaplı tarlalar/aralarında kayboluyorum/oyun oynuyorduk kahkahalarla/yüzümde çillerle bezenmiş şeytanca bir gülümseme vardı/elimde mavi bir top, arka cebimde de bir sapan vardı/yıldırım hızıyla şimdiye geri dönüyorum/üzerimde cüppem var.

*Allahım ben ne yaptım! Bugüne kadar söylediğim her sözü geri alıyorum. Konuşmayı da bir unutabilsem.*

19.6.07

welcomesandman#16

Eski bir pasaj ve yanı anda ahşap merdivenli eski bir ev/içeri giriyorum/yukarıya çıkıyorum merdivenlerden/giriş katında mor elbiseli iki kadın oturuyor/aşağıda bir gariplik var/ne olduğunu anlamak için cam kenarında bulduğum yeşil bir şişeyi ipe bağlayarak aşağıya sarkıtıyorum dönerek yukarı çıkan ahşap merdivenlerin tırabzanlarından sarkıp/şişe aşağıya yaklaştıkça erimeye başlıyor mum gibi/ahtapot oluyor/aşağıya iniyorum yaşlı mor döpiyesli kadınlar beni içeri sokuyorlar/karanlık bir koridor/önce 7 tane ince paradan 1 tanesini avuç içine koyuyorlar elini kapatıyorsun yumruk yaparak/sonra bir tane yüzük seçerek takıyorsun/ sonra yine ya bir yüzük ya da bir çift küpe seçerek takıyorsun/en son taktığın şey hariç diğerlerini koridorun sonundaki kapıya yaklaşırken geri veriyorsun/ yaşlı ve yeşil bir cüppe giymiş bir adam-lider- gelenleri kapıda karşılayarak girmeden önce ellerini sıkıyor/içerisi kale gibi/bir avlu etrafında surlar var/surların tepesinde ve avlunun içinde insanlar oturuyor/surlarda gündüz hava güneşli/avluda gece ve soğuk/çıkıyorum/eve yürüyerek gidiyorum/yolda işaretleri fark ediyorum/evler işaretlenmiş/kapıya damlamış mor boya/mor kapı/mor çiçek/bizim evin önündeki kaldırımdaki taşlardan bir tanesinin çevresi mor boyalı/ işaretlenmişim/bu benim oradan içeri ikinci girişim-miş.

*Tanrı ya da tabiat mutlak yola girmesini istediği yüz kişi için yüz bin kişi yarattı diye doksan dokuz bin dokuz yüz kişiden biri olarak yaşamak neden gerekli soruyorum. Herhalde tutunamayanların bir kısmına bu acı gerçeğin farkına varma ve hayattan istifa etme hakkı verilmiştir.*

18.6.07

welcomesandman#15

Aşağıya doğru katlı bir ev/kütüphane/yerler taş/arkalar mahzen/dehliz/çok derinlere gidiyor /gittikçe kitaplar büyüyor ve kalınlaşıyor/kedi/gri siyah beyaz/ayağıma tırnaklarını geçiriyor/boğuşma/yere düşüyorum/bir yılan ısırmaya çalışıyor.

*Kültür dünyasının KingKong’uyum ben. Kültürden zehirlenirsin inşallah! İnşallah kültür komasına girersin! Kültür Robert Taylor’u!*

15.6.07

welcomesandman#14

ben birisini arıyorum/annem nerde belli değil/bir çocuk mavi gözlü/bir de kardeşi var/çocuk doğum gününe gidecekmiş/ben de kardeşi ile tv seyredicem/canım sıkılmayacakmış/sonra bi bakıyorum çocuk gayet düzgün giyinmişken şapka takmış bir palyaçoya dönüşüyor/yüzünü de boyamış/boyaların aslında siyah kalem ile yazılmış bir şeyler olduğunu fark ediyorum/daha yakından bakınca onların aslında matematik formülleri olduğunu anlıyorum/"ne zeki çocuk" diyorum/hayatın formülünü bulmuş meğer/gidiyor doğum gününe/kardeşinin odasına giriyorum/kamera ve ışık aparatları var/kocaman/ışıkları yakıyorum/kendimi görüyorum tam karşımdaki dev ekranda/ekran büyüyor/uyanıyorum/anneme "kabus gördüm" diyorum/yanına yatıyorum/kardeşim sayıklamaya başlıyor/"uyandırma anne" diyorum/ama kardeşim kendi kendine uyanıyor/o da yanımıza geliyor/"şaka yaptım" diyip yatıyor/kocaman şeker kutusu/cam/sürekli frambuazlı şeker yiyorum/"anne ben dışarı çıkıcam" diyorum/"hayır" diyor "gökyüzünde ay var, ben senin odanın önünden bile geçemiyorum üstelik kabus görmüşsün" diyor/odama giriyorum/karanlık/eski pembe montumu giymiş bir kız/kırmızı atkım da takmış/üstüme geliyor/boğulurken uyanıyorum.

*Yaa! Önayaklarımızla yemek yeriz, duyargalarımız başımızın iki tarafındadır, arka ayaklarımızla yürürüz. İki deliklilerin gecelerinihepbirliktegeçirengiller familyasındanız. Dişilerimiz yuvayı yapar, erkeklerimiz yiyecek taşır. Leylekler de yavrularımızı getirir. Yazın da göçmen kuşlar gibi sayfiyeye taşınırız. Yalnız başımızda ve oramızda kıl vardır.*

14.6.07

welcomesandman#13

bir kız/ama cadı/bir şekilde akrabam/birgün birşey oluyor/ben de cadı oluyorum/ama çok garip/gökyüzü hep mavi/2 tane ay ve saçma şekilli yıldızlar var/kızla konuşuyoruz ama o konuşurken ben onun gözünden görüyorum kendimi/ara sıra gökyüzü giriyor düşüncesine/ ortada şüpheli bir durum var gökyüzü ile ilgili/evdeyiz/salonda birleri yatıyor/yeter bişi var diyip salona koşuyorum/gökyüzünü görüyorum/panik oluyorum/öleceğimi zannediyorum/cadı kız sabah öleceğimi bildiği için günü bilerek gece yaptı zannediyorum/telefonunu hatırlamıyorum/aramam lazım/ahizeyi kaldırıp 1 e basıyorum/“lütfen kendi annenizi arayınız” diyor bir ses/panikliyorum iyice/telefonu tekrar elime alıyorum ahizeyi kaldırıyorum / “annenizin numarası 6 olabilir mi?” diyor aynı ses/birden hatırlayıp 6 olduğunu gerçekten 6 ya basıyorum ama 6 aslında 4/bir takım mesajlar var ekranda/kız telefonu açıyor/"mesajlar gelmedi mi?" diyor/ben "açıp bakacak zamanım olmadı" diyorum /artık telefonda değil yüz yüzeyiz/"doğru söyle ölecek miyim?" diye soruyorum/"Hayır sen de artık cadısın" diye cevap veriyor ama sıkıntılı/"Bu gökyüzüne noluyor peki?"/"Ama önce..."/"Önce ne? ama ne?"/"bunu takman lazım" diyerek taşsız bir yüzük veriyor/kırmızı yeşil renkli bir yüzük/uyanıyorum.


*Derler ki ruh bozuklukları insanı son derece kurnaz yaparmış. Yani deliler bizden akıllı mı Vatson? Adımı çamaşır suyu markası gibi telafuz etmemenizi rica edeceğim Mister Holmes (bütün meseleleri bu uşak ruhlu herifin çözmesine hiç olmazsa çözmeye kalkışmasına da içerlemiyor değilim) Yalnız kediler ölecekleri zaman hiç iz bırakmadan kaybolurlar.*



13.6.07

welcomesandman#12

odam/karanlık/telefon/fare kuyruğu/
kuyruk:2 fare:beyaz-kahverengi/
pati:2 kedi:siyah+beyaz-sarı+beyaz/1 köpek:uslu-siyah.

*Korkuyorum Olric. Bu lanetin üzerime bulaşmasından korkuyorum. Soytarım nerede? Gözdelerimi, silahşörlerimi çağırmaktan korkuyorum.*

12.6.07

welcomesandman#11

Doktormuşum/3 doktor ile ameliyatlara giriyorum (kalp) ve hepsi ölüyor/1 tanesi aslında yaşamış ama benim hatam yüzünden ölmüş/ya 4 ya da 5. ameliyat/hastaları hiç görmüyorum/gördüğüm sadece kağıtlar ve bilgisayar çıktıları/doktorların 1 tanesi yaşlı/hoca/ameliyat bittikten sonra konuşuyoruz "bu ölmemiş neden haber vermedin"/ben de sonradan farkettim elimden geleni yaptım diyorum/"haber vermen gerekirdi"/"ellerim kollarım doluydu tekme mi atsaydım?"/"tekmeye gerek yoktu dokunman yeterliydi"/"evet haklısınız benim yüzümden öldü." /sarı ışıkta ameliyat yapılıyor/sıkışık bir yer/hastalar var ama ben görmüyorum sonradan anlatırken sanki yüz yüze görüşmüş gibi hatırlıyorum.

*İçin çıksın; iki gözün kör olsun da piyango bileti sat.*

11.6.07

welcomesandman#10

Bebeğim var/annem nerden çıktığını sormuyor bile/acıkıyor/bişiler yedirmeye çalışıyorum/sonra evdeyiz/Kalabalık/biz cambazmışız/ipler var onların üzerinde yürüyoruz/ben birisini kopartmaya çalışıyorum/başka bir şehir/yazlık/babam/sandal/elimde bebek kafamda şnorkel/dalıyorum /leoparlar yüzüyor denizin altında.

*Henüz Olric ufukta görünmemişti. Kendi kendine konuştuğunu sanıyordu daha.*

8.6.07

welcomesandman#9

Video kaset ruhu/kaset satan bir dükkan/kalabalık/her yerde ekranlar var/herkes birşey izliyor/ özellikle araba sahneleri/farklı filmlerin farklı araba sahnelerinde arabanın içinde oyunculardan bağımsız uzun beyaz saçlı kırışık yüzlü gözleri cam mavisi korkunç bir adam oturuyor hareketsiz/biri ölmüş diyor/varmış gerçekten ama ölmüş/dükkanın sahibi dikkat etmek lazım bulaşabilir diyor ve özel eldivenlerle turuncu bir paketin içine özenle yerleştiriyor/ama öbür adamın parmağı kasede bir şekilde değiyor/adam sonra masada duran bir film afişine dokunuyor birşey anlatırken ve afişteki resim canlanıyor/sonra tüm ekranlardaki farklı filmlerin farlı araba sahnelerindeki adam kafasını çevirip bize bakıyor.

*Neden baston yutmuş gibi oturuyorsun? Buldum: bütün acına rağmen korseni giydin, çünkü romantikler göbekli olamazlar; yasaktır.*

7.6.07

welcomesandman#8

çayırda kuzlar var/keçiler ve kurtlar geliyor/tavuk gibi siyah kuşlarla keçileri kaçırıyoruz/kurtlar kalıyor/bi tanesi bizi kovalıyor ama o diğerleri gibi değil daha çok tilkiye benziyor/kovmaya çalışıyorum saldırıyor biz de/telefon klubesine giriyoruz/ben tam girerken -diğerleri girmiş- kurt da benimle giriyor/tekmeleyerek kovalıyorum/çoban çok ilginç bir çocuk/sigara veriyor içmiyorum/yemyeşil gözleri var/okul sınıf falan görüntüleri giriyor araya/bi kızla buluşacağım bir pazajda/üzerimde bir hırka var/kedi yavrusu var içinde/onunla boğuşuyorum /dolanıyorum.

*Talihleri vardır bu gibilerin: Her zaman bir acı bulular çekecek. Senin de her işin iyi gider aksi gibi.*

6.6.07

welcomesandman#7

gelecek/dünya çok kalabalık/herkes kendinden istediği yaşta 10 defa klonlayabiliyor/aynı apartmanlarda yaşıyoruz/ben 5 ve 13 yaşımı klonlamışım/mevzu en güzel yaşları klonlama/esas insan yaşlanıyor ama klonlar hayır/klonlar esas insan ölünce ölüyor/5 yaşımdaki benle sokaklarda yürüyorum/gülüyoruz eğleniyoruz/binalar çok yüksek/newyork gibi/gördüğü herşeyi istiyor/bir ara evin içindeyiz/dünya çok kalabalık.

*Ben balon muyum çocukları sevindirecek? Kimseyi sevindirecek halim yok.*

4.6.07

welcomesandman#6

dublex eski ev/başka üst kat/içerisi gri/büyük gri bir sokak tadında/ev kedi dolu/ben 3 kedi alıyorum/çalıyorum/gri beyaz mavi göz/yavru/daha doğrusu sadece biraz beslemek istiyorum/niyetim götürmek değil/biraz su vericem/1 bardak ve yeşil fosforlu bir de yavan tabak/simit alsam mı diye düşünüyorum kedilere/sonra alır başkası yer diye vazgeçiyorum/sonra çalmış gibi olduğumu anlayıp geri götürüyorum/3 de omzumda/kucağımda kocaman bir çanta var/onun üzerine iniyor bir tanesi/zor yürüyorum/oynuyo biraz benimle pati falan atıyo/sonra çanta ile karnımın arasına sıkışıyo/bi ses geliyo/ayağı kırıldı zannediyorum/bakıyorum ayağı yamuk ama kırık değil/öyleymiş zaten normalde.

*Taş devri…tunç devri…aşık oldu-söyleyemez-utanç devri.*

1.6.07

welcomesandman#5

"Karanlıklar prensi bir beyfendidir."

*gordiyum neden kördüğüm?*