26.8.09

Historia de la revelación divina sobre la canina aventura de este mundo

-Rahatsız etmiyorum ya?
-Ne münasebet.
-Teşekkür ederim.
-Adım Flores, gitaristim, hizmetinizdeyim.
-Memnun oldum. Ben Ceniza. Köpeklik ederim.
-Bir maté ister misiniz?
-Pek değil.
-Tesadüf oldu. Ben de tam kuyruklar hakkındaki o şarkıyı hatırlamaya çalışıyordum.
-Hangisi?
-"Köpeğin çektiği acı,
Hani kuyruğu kesilince."
-Ah, evet. Biliyorum:..."Kuyruğun çektiği acı, hani köpeği kesildiğinde olduğu gibi."
-İşte o.
-Doğrusu Don Flores, kuyruklar hakkında çok az şey bilinir.
-Evet, çok az. Cennette bir bayram olduğu bilinir. Sizlerin Paraná yerine, yukarıda, cennetteki bir nehirde yıkandığınızı...
-Ve kuyruklarımızı kuruması için kıyıya bırakırız. Islak kuyrukla sinekleri kovalayamayız çünkü.
-Evet. Bütün kuyruklar kıyıda uzun bir kuyruk halinde durur.
-Evet, tam o sırada Tanrı bize o meşhur şakayı yaptı. Nehre yükselmesini emretti.
-Ve nehir taştı.
-Aceleyle çıkmamız gerekti. Umutsuzluk içinde herkes bulduğu ilk kuyruğa yapıştı. O günden beri koklayarak yürürüz, kaybettiğimiz kuyruğu bulmak için.
-Bu herkesin bildiği bir hikaye Don Ceniza.
-İnsanlar buna inanıyor, biz de.
-Doğru.
-Ama öyle olmadı.
-Yaa, kim söylüyor bunu?
-Tanrı.
-Ah.
-Koca Çomar.
-Ne, onu gördünüz mü yoksa?
-Her kim onu görürse kör olur. Onu hissettim. Sırtım dönüktü ve kutsal olanı hissettim.
-Bizim Tanrımız çok az görünür de.
-Bizimkinin de öyle ortalıkta dolaşmak gibi bir alışkanlığı yoktur.
-Ve sizi mi seçti?
-Bu zavallı hizmetkarı.
-Ne şanslısınız!
-İnanmayacaksınız. Tanrı dünyanın bütün köpeklerine gerçeği açıklamamı emretti. Bana cennette asla böyle bir şenlik olmadığını söylememi emretti.
-Peki bunu diğer köpeklere anlattınız mı?
-Aranacak kuyruk olmadığını mı? Ağzımı bile açmadım.
-Sanırım anlıyorum Don Ceniza.
-Evet, Don Flores.
-Sessizliğinizin nedenini.
-Artık hiç bir yol beni çağırmıyor.
-Doğru.
-Eskiden ben başıboş bir köpektim, bir gezgindim. Dünyayı dolaşırdım. O zamanlar hiçbir kuyruk benim değildi.
-Ya şimdi...
-Şimdi gidiyor görünüyorum, ama geliyorum.
-Köpek şansı.
-Köpek dünyası.
-Kader.
-Don Flores?
-Söyleyin.
-Lütfen kimseye bahsetmeyin bundan.
-Bana güvenebilirsiniz.
-Ve soğuğa dikkat edin, Don Flores. Boğazınıza.

No comments: