19.9.07

Trapeze without a net

"Tıraş olduğum zaman," diyordu yarı-delinin biri, "Tanrı değilse kim, gırtlağımı kesmeme engel oluyor?" İman, eninde sonunda, korunma güdüsünün bir hüneriymiş. Her tarafta biyoloji...ЖTanrı'nın dahi kurtaramayacağı ruhlar vardır; dizlerinin üzerine de çökse, onlar için dua da etse.ЖBazı ebediyet ve ateş nöbetlerinden sonra, Tanrı olmaya niçin tenezzül etmemiş olduğumuzu kendimize sorarız.ЖKendi mezartaşını yazan bir yerkürede, terbiyeli cesetler gibi davranacak kadar ağırbaşlı olalım.ЖBir hasta bana şöyle diyordu: "Benim acılarımın neye hayrı var? Acılarımdan yararlanabilecek, ya da onlarla böbürlenebilecek bir şair değilim ki."ЖEğer Tanrı'ya inansaydım, kendimi beğenmişliğimin haddi hududu olmazdı: Sokaklarda çırılçıplak dolaşırdım...ЖBöyle bir acı çekme iştahıyla kahrolunduğu zaman -bunun sonunu getirmek için- binlerce hayat gerekirdi; ruhların göçü fikrinin nasıl bir cehennemden çıkmış olabileceği anlaşılıyor.ЖBenim inanmazlıkta daha büyük bir kuvvetim ne diye yok! Tenime başka bir ismi, Hasım'ın ismini yazıp, onun için ışıklı tabela hizmetini ne diye göremiyorum!ЖBir azizden de çok işe yaramaz olmak...

No comments: